الفجر
Fecr
Al-Fajr
Çevirmen: Diyanet İşleri
Dil: Türkçe
Kaynak: tanzil.net/trans
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
وَٱلْفَجْرِ
Tanyerinin ağarmasına and olsun;
Çeviri Yazı
velfecr.
وَلَيَالٍ عَشْرٍ
Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun;
Çeviri Yazı
veleyâlin `aşr.
وَٱلشَّفْعِ وَٱلْوَتْرِ
Herşeyin çiftine de, tekine de and olsun;
Çeviri Yazı
veşşef`i velvetr.
وَٱلَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?
Çeviri Yazı
velleyli iẕâ yesr.
هَلْ فِى ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِى حِجْرٍ
Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi?
Çeviri Yazı
hel fî ẕâlike ḳasemül liẕî ḥicr.
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
elem tera keyfe fe`ale rabbüke bi`âd.
إِرَمَ ذَاتِ ٱلْعِمَادِ
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
irame ẕâti-l`imâd.
ٱلَّتِى لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِى ٱلْبِلَـٰدِ
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
elletî lem yuḫlaḳ miŝlühâ fi-lbilâd.
وَثَمُودَ ٱلَّذِينَ جَابُوا۟ ٱلصَّخْرَ بِٱلْوَادِ
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
veŝemûde-lleẕîne câbu-ṣṣaḫra bilvâd.
وَفِرْعَوْنَ ذِى ٱلْأَوْتَادِ
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
vefir`avne ẕi-l'evtâd.
ٱلَّذِينَ طَغَوْا۟ فِى ٱلْبِلَـٰدِ
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
elleẕîne ṭagav fi-lbilâd.
فَأَكْثَرُوا۟ فِيهَا ٱلْفَسَادَ
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
Çeviri Yazı
feekŝerû fîhe-lfesâd.
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
Rabbin onları azap kırbacından geçirmiştir.
Çeviri Yazı
feṣabbe `aleyhim rabbüke sevṭa `aẕâb.
إِنَّ رَبَّكَ لَبِٱلْمِرْصَادِ
Doğrusu Rabbin hep gözetlemektedir.
Çeviri Yazı
inne rabbeke lebilmirṣâd.
فَأَمَّا ٱلْإِنسَـٰنُ إِذَا مَا ٱبْتَلَىٰهُ رَبُّهُۥ فَأَكْرَمَهُۥ وَنَعَّمَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّىٓ أَكْرَمَنِ
Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı" der.
Çeviri Yazı
feemme-l'insânü iẕâ me-btelâhü rabbühû feekramehû vene``amehû feyeḳûlü rabbî ekramen.
وَأَمَّآ إِذَا مَا ٱبْتَلَىٰهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّىٓ أَهَـٰنَنِ
Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana hor baktı" der.
Çeviri Yazı
veemmâ iẕâ me-btelâhü feḳadera `aleyhi rizḳahû feyeḳûlü rabbî ehânen.
كَلَّا ۖ بَل لَّا تُكْرِمُونَ ٱلْيَتِيمَ
Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz.
Çeviri Yazı
kellâ bel lâ tükrimûne-lyetîm.
وَلَا تَحَـٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلْمِسْكِينِ
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz.
Çeviri Yazı
velâ teḥâḍḍûne `alâ ṭa`âmi-lmiskîn.
وَتَأْكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz.
Çeviri Yazı
vete'külûne-ttürâŝe eklel lemmâ.
وَتُحِبُّونَ ٱلْمَالَ حُبًّا جَمًّا
Malı pek çok seviyorsunuz.
Çeviri Yazı
vetüḥibbûne-lmâle ḥubben cemmâ.
كَلَّآ إِذَا دُكَّتِ ٱلْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman;
Çeviri Yazı
kellâ iẕâ dükketi-l'arḍu dekken dekkâ.
وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
Melekler sıra sıra dizilip, Rabbinin buyruğu gelince,
Çeviri Yazı
vecâe rabbüke velmelekü ṣaffen ṣaffâ.
وَجِا۟ىٓءَ يَوْمَئِذٍۭ بِجَهَنَّمَ ۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَـٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكْرَىٰ
O gün, cehennem ortaya konur. O gün insan öğüt almaya çalışır ama artık öğütten ona ne?
Çeviri Yazı
vecîe yevmeiẕim bicehenneme yevmeiẕiy yeteẕekkeru-l'insânü veennâ lehü-ẕẕikrâ.
يَقُولُ يَـٰلَيْتَنِى قَدَّمْتُ لِحَيَاتِى
"Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım" der.
Çeviri Yazı
yeḳûlü yâ leytenî ḳaddemtü liḥayâtî.
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٌ
O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez.
Çeviri Yazı
feyevmeiẕil lâ yü`aẕẕibü `aẕâbehû eḥad.
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٌ
Hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibisini bağlayamaz.
Çeviri Yazı
velâ yûŝiḳu veŝâḳahû eḥad.
يَـٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفْسُ ٱلْمُطْمَئِنَّةُ
Ey huzur içinde olan can!
Çeviri Yazı
yâ eyyetühe-nnefsü-lmuṭmeinneh.
ٱرْجِعِىٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön!
Çeviri Yazı
irci`î ilâ rabbiki râḍiyetem merḍiyyeh.
فَٱدْخُلِى فِى عِبَـٰدِى
Ey can! İyi kullarımın arasına gir.
Çeviri Yazı
fedḫulî fî `ibâdî.
وَٱدْخُلِى جَنَّتِى
Cennetime gir.
Çeviri Yazı
vedḫulî cennetî.
Bölüm 89
Tanyerinin ağarmasına and olsun; [1]
Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun; [2]
Herşeyin çiftine de, tekine de and olsun; [3]
Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi? [4]
Gelip geçen geceye and olsun ki, bunların her biri akıl sahibi için birer yemine değmez mi? [5]
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi? [6]
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi? [7]
Rabbinin, hiçbir memlekette benzeri ortaya konmayan sütunlara sahip İrem şehrinde oturan Ad milletine ne ettiğini görmedin mi? [8]
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? [9]
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? [10]
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? [11]
Vadide kayaları kesip yontan Semud milletine, memleketlerde aşırı giden, oralarda bozgunculuğu artıran, sarsılmaz bir saltanat sahibi Firavun'a Rabbinin ne ettiğini görmedin mi? [12]
Rabbin onları azap kırbacından geçirmiştir. [13]
Doğrusu Rabbin hep gözetlemektedir. [14]
Rabbin denemek için bir insana iyilik edip, nimet verdiği zaman, o: "Rabbim beni şerefli kıldı" der. [15]
Ama onu sınamak için rızkını daraltıp bir ölçüye göre verdiği zaman: "Rabbim bana hor baktı" der. [16]
Hayır; yetime karşı cömert davranmıyorsunuz. [17]
Yoksulu yedirmek konusunda birbirinize özenmiyorsunuz. [18]
Size kalan mirası hak gözetmeden yiyorsunuz. [19]
Malı pek çok seviyorsunuz. [20]
Ama yer, çarpılıp paralandığı zaman; [21]
Melekler sıra sıra dizilip, Rabbinin buyruğu gelince, [22]
O gün, cehennem ortaya konur. O gün insan öğüt almaya çalışır ama artık öğütten ona ne? [23]
"Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım" der. [24]
O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez. [25]
Hiç kimse O'nun vurduğu bağ gibisini bağlayamaz. [26]
Ey huzur içinde olan can! [27]
O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön! [28]
Ey can! İyi kullarımın arasına gir. [29]
Cennetime gir. [30]