النجم

Necm

An-Najm

Bölüm: 53
Ayetler: 62

Çevirmen: Diyanet İşleri

Dil: Türkçe

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

1
Bölüm 53 : Ayet 1

وَٱلنَّجْمِ إِذَا هَوَىٰ

Batmakta olan yıldıza and olsun ki,

Çeviri Yazı

vennecmi iẕâ hevâ.

2
Bölüm 53 : Ayet 2

مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَىٰ

Arkadaşınız (Muhammed) sapmamış ve azmamıştır.

Çeviri Yazı

mâ ḍalle ṣâḥibüküm vemâ gavâ.

3
Bölüm 53 : Ayet 3

وَمَا يَنطِقُ عَنِ ٱلْهَوَىٰٓ

O, kendiliğinden konuşmamaktadır.

Çeviri Yazı

vemâ yenṭiḳu `ani-lhevâ.

4
Bölüm 53 : Ayet 4

إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْىٌ يُوحَىٰ

Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir.

Çeviri Yazı

in hüve illâ vaḥyüy yûḥâ.

5
Bölüm 53 : Ayet 5

عَلَّمَهُۥ شَدِيدُ ٱلْقُوَىٰ

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.

Çeviri Yazı

`allemehû şedîdü-lḳuvâ.

6
Bölüm 53 : Ayet 6

ذُو مِرَّةٍ فَٱسْتَوَىٰ

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.

Çeviri Yazı

ẕû mirrah. festevâ.

7
Bölüm 53 : Ayet 7

وَهُوَ بِٱلْأُفُقِ ٱلْأَعْلَىٰ

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.

Çeviri Yazı

vehüve bil'üfüḳi-l'a`lâ.

8
Bölüm 53 : Ayet 8

ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ

Sonra yaklaşmış ve inmiştir.

Çeviri Yazı

ŝümme denâ fetedellâ.

9
Bölüm 53 : Ayet 9

فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَىٰ

Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu.

Çeviri Yazı

fekâne ḳâbe ḳavseyni ev ednâ.

10
Bölüm 53 : Ayet 10

فَأَوْحَىٰٓ إِلَىٰ عَبْدِهِۦ مَآ أَوْحَىٰ

Allah o anda kuluna vahyedeceğini etti.

Çeviri Yazı

feevḥâ ilâ `abdihî mâ evḥâ.

11
Bölüm 53 : Ayet 11

مَا كَذَبَ ٱلْفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ

Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.

Çeviri Yazı

mâ keẕebe-lfüâdü mâ raâ.

12
Bölüm 53 : Ayet 12

أَفَتُمَـٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ

Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?

Çeviri Yazı

efetümârûnehû `alâ mâ yerâ.

13
Bölüm 53 : Ayet 13

وَلَقَدْ رَءَاهُ نَزْلَةً أُخْرَىٰ

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.

Çeviri Yazı

veleḳad raâhü nezleten uḫrâ.

14
Bölüm 53 : Ayet 14

عِندَ سِدْرَةِ ٱلْمُنتَهَىٰ

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür.

Çeviri Yazı

`inde sidrati-lmüntehâ.

15
Bölüm 53 : Ayet 15

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلْمَأْوَىٰٓ

Orada Me'va cenneti vardır.

Çeviri Yazı

`indehâ cennetü-lme'vâ.

16
Bölüm 53 : Ayet 16

إِذْ يَغْشَى ٱلسِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ

Sidre'yi bürüyen bürüyordu.

Çeviri Yazı

iẕ yagşe-ssidrate mâ yagşâ.

17
Bölüm 53 : Ayet 17

مَا زَاغَ ٱلْبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ

Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı.

Çeviri Yazı

mâ zâga-lbeṣaru vemâ ṭagâ.

18
Bölüm 53 : Ayet 18

لَقَدْ رَأَىٰ مِنْ ءَايَـٰتِ رَبِّهِ ٱلْكُبْرَىٰٓ

And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.

Çeviri Yazı

leḳad raâ min âyâti rabbihi-lkübrâ.

19
Bölüm 53 : Ayet 19

أَفَرَءَيْتُمُ ٱللَّـٰتَ وَٱلْعُزَّىٰ

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?

Çeviri Yazı

eferaeytümü-llâte vel`uzzâ.

20
Bölüm 53 : Ayet 20

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلْأُخْرَىٰٓ

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz?

Çeviri Yazı

vemenâte-ŝŝâliŝete-l'uḫrâ.

21
Bölüm 53 : Ayet 21

أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلْأُنثَىٰ

Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın mı?

Çeviri Yazı

elekümü-ẕẕekeru velehü-l'ünŝâ.

22
Bölüm 53 : Ayet 22

تِلْكَ إِذًا قِسْمَةٌ ضِيزَىٰٓ

Öyleyse bu haksız bir paylaşma;

Çeviri Yazı

tilke iẕen ḳismetün ḍîzâ.

23
Bölüm 53 : Ayet 23

إِنْ هِىَ إِلَّآ أَسْمَآءٌ سَمَّيْتُمُوهَآ أَنتُمْ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلْطَـٰنٍ ۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهْوَى ٱلْأَنفُسُ ۖ وَلَقَدْ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلْهُدَىٰٓ

Bunlar sizin ve babalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onları destekleyen bir delil indirmemiştir. Onlar sadece sanıya ve canlarının istediğine uymaktadırlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki doğruluk rehberi gelmiştir.

Çeviri Yazı

in hiye illâ esmâün semmeytümûhâ entüm veâbâüküm mâ enzele-llâhü bihâ min sülṭân. iy yettebi`ûne ille-żżanne vemâ tehve-l'enfüs. veleḳad câehüm mir rabbihimü-lhüdâ.

24
Bölüm 53 : Ayet 24

أَمْ لِلْإِنسَـٰنِ مَا تَمَنَّىٰ

Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır?

Çeviri Yazı

em lil'insâni mâ temennâ.

25
Bölüm 53 : Ayet 25

فَلِلَّهِ ٱلْـَٔاخِرَةُ وَٱلْأُولَىٰ

Hayatın ilki de sonu da Allah'ındır.

Çeviri Yazı

felillâhi-l'âḫiratü vel'ûlâ.

26
Bölüm 53 : Ayet 26

وَكَم مِّن مَّلَكٍ فِى ٱلسَّمَـٰوَٰتِ لَا تُغْنِى شَفَـٰعَتُهُمْ شَيْـًٔا إِلَّا مِنۢ بَعْدِ أَن يَأْذَنَ ٱللَّهُ لِمَن يَشَآءُ وَيَرْضَىٰٓ

Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz.

Çeviri Yazı

vekem mim melekin fi-ssemâvâti lâ tugnî şefâ`atühüm şey'en illâ mim ba`di ey ye'ẕene-llâhü limey yeşâü veyerḍâ.

27
Bölüm 53 : Ayet 27

إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْـَٔاخِرَةِ لَيُسَمُّونَ ٱلْمَلَـٰٓئِكَةَ تَسْمِيَةَ ٱلْأُنثَىٰ

Doğrusu ahirete inanmayanlar, meleklere "dişi" adını takarlar.

Çeviri Yazı

inne-lleẕîne lâ yü'minûne bil'âḫirati leyüsemmûne-lmelâikete tesmiyete-l'ünŝâ.

28
Bölüm 53 : Ayet 28

وَمَا لَهُم بِهِۦ مِنْ عِلْمٍ ۖ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ ۖ وَإِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغْنِى مِنَ ٱلْحَقِّ شَيْـًٔا

Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez.

Çeviri Yazı

vemâ lehüm bihî min `ilm. iy yettebi`ûne ille-żżanne. veinne-żżanne lâ yugnî mine-lḥaḳḳi şey'â.

29
Bölüm 53 : Ayet 29

فَأَعْرِضْ عَن مَّن تَوَلَّىٰ عَن ذِكْرِنَا وَلَمْ يُرِدْ إِلَّا ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا

Bizi anmaktan yüz çevirenlere ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlere aldırma.

Çeviri Yazı

fea`riḍ `am men tevellâ `an ẕikrinâ velem yürid ille-lḥayâte-ddünyâ.

30
Bölüm 53 : Ayet 30

ذَٰلِكَ مَبْلَغُهُم مِّنَ ٱلْعِلْمِ ۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱهْتَدَىٰ

Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir.

Çeviri Yazı

ẕâlike mebleguhüm mine-l`ilm. inne rabbeke hüve a`lemü bimen ḍalle `an sebîlihî vehüve a`lemü bimeni-htedâ.

31
Bölüm 53 : Ayet 31

وَلِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ لِيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَسَـٰٓـُٔوا۟ بِمَا عَمِلُوا۟ وَيَجْزِىَ ٱلَّذِينَ أَحْسَنُوا۟ بِٱلْحُسْنَى

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.

Çeviri Yazı

velillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍi liyecziye-lleẕîne esâü bimâ `amilû veyecziye-lleẕîne aḥsenû bilḥusnâ.

32
Bölüm 53 : Ayet 32

ٱلَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَـٰٓئِرَ ٱلْإِثْمِ وَٱلْفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَ ۚ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلْمَغْفِرَةِ ۚ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِى بُطُونِ أُمَّهَـٰتِكُمْ ۖ فَلَا تُزَكُّوٓا۟ أَنفُسَكُمْ ۖ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.

Çeviri Yazı

elleẕîne yectenibûne kebâira-l'iŝmi velfevâḥişe ille-llemem. inne rabbeke vâsi`u-lmagfirah. hüve a`lemü biküm iẕ enşeeküm mine-l'arḍi veiẕ entüm ecinnetün fî büṭûni ümmehâtiküm. felâ tüzekkû enfüseküm. hüve a`lemü bimeni-tteḳâ.

33
Bölüm 53 : Ayet 33

أَفَرَءَيْتَ ٱلَّذِى تَوَلَّىٰ

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?"

Çeviri Yazı

eferaeyte-lleẕî tevellâ.

34
Bölüm 53 : Ayet 34

وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰٓ

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?"

Çeviri Yazı

vea`ṭâ ḳalîlev veekdâ.

35
Bölüm 53 : Ayet 35

أَعِندَهُۥ عِلْمُ ٱلْغَيْبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ

Görülmeyenin ilmi yanında da o mu görüyor?

Çeviri Yazı

e`indehû `ilmü-lgaybi fehüve yerâ.

36
Bölüm 53 : Ayet 36

أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِى صُحُفِ مُوسَىٰ

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki?

Çeviri Yazı

em lem yünebbe' bimâ fî ṣuḥufi mûsâ.

37
Bölüm 53 : Ayet 37

وَإِبْرَٰهِيمَ ٱلَّذِى وَفَّىٰٓ

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki?

Çeviri Yazı

veibrâhime-lleẕî veffâ.

38
Bölüm 53 : Ayet 38

أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَىٰ

Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez;

Çeviri Yazı

ellâ teziru vâziratüv vizra uḫrâ.

39
Bölüm 53 : Ayet 39

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَـٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ

İnsan ancak çalıştığına erişir.

Çeviri Yazı

veel leyse lil'insâni illâ mâ se`â.

40
Bölüm 53 : Ayet 40

وَأَنَّ سَعْيَهُۥ سَوْفَ يُرَىٰ

Onun çalışması şüphesiz görülecektir.

Çeviri Yazı

veenne sa`yehû sevfe yürâ.

41
Bölüm 53 : Ayet 41

ثُمَّ يُجْزَىٰهُ ٱلْجَزَآءَ ٱلْأَوْفَىٰ

Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir.

Çeviri Yazı

ŝümme yüczâhü-lcezâe-l'evfâ.

42
Bölüm 53 : Ayet 42

وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلْمُنتَهَىٰ

Doğrusu son varış Rabbinedir.

Çeviri Yazı

veenne ilâ rabbike-lmüntehâ.

43
Bölüm 53 : Ayet 43

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ

Doğrusu, güldüren de ağlatan da O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû hüve aḍḥake veebkâ.

44
Bölüm 53 : Ayet 44

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحْيَا

Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû hüve emâte veaḥyâ.

45
Bölüm 53 : Ayet 45

وَأَنَّهُۥ خَلَقَ ٱلزَّوْجَيْنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰ

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû ḫaleḳa-zzevceyni-ẕẕekera vel'ünŝâ.

46
Bölüm 53 : Ayet 46

مِن نُّطْفَةٍ إِذَا تُمْنَىٰ

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur.

Çeviri Yazı

min nuṭfetin iẕâ tümnâ.

47
Bölüm 53 : Ayet 47

وَأَنَّ عَلَيْهِ ٱلنَّشْأَةَ ٱلْأُخْرَىٰ

Doğrusu ölümden sonra tekrar dirilten de O'dur.

Çeviri Yazı

veenne `aleyhi-nneş'ete-l'uḫrâ.

48
Bölüm 53 : Ayet 48

وَأَنَّهُۥ هُوَ أَغْنَىٰ وَأَقْنَىٰ

Doğrusu zengin eden de varlıklı kılan da O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû hüve agnâ veaḳnâ.

49
Bölüm 53 : Ayet 49

وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعْرَىٰ

Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû hüve rabbü-şşi`râ.

50
Bölüm 53 : Ayet 50

وَأَنَّهُۥٓ أَهْلَكَ عَادًا ٱلْأُولَىٰ

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.

Çeviri Yazı

veennehû ehleke `âden-l'ûlâ.

51
Bölüm 53 : Ayet 51

وَثَمُودَا۟ فَمَآ أَبْقَىٰ

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.

Çeviri Yazı

veŝemûde femâ ebḳâ.

52
Bölüm 53 : Ayet 52

وَقَوْمَ نُوحٍ مِّن قَبْلُ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا۟ هُمْ أَظْلَمَ وَأَطْغَىٰ

Daha önce de Nuh milletini yok eden O'dur; çünkü onlar çok zalim ve pek taşkın kimselerdi.

Çeviri Yazı

veḳavme nûḥim min ḳabl. innehüm kânû hüm ażleme veaṭgâ.

53
Bölüm 53 : Ayet 53

وَٱلْمُؤْتَفِكَةَ أَهْوَىٰ

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.

Çeviri Yazı

velmü'tefikete ehvâ.

54
Bölüm 53 : Ayet 54

فَغَشَّىٰهَا مَا غَشَّىٰ

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.

Çeviri Yazı

fegaşşâhâ mâ gaşşâ.

55
Bölüm 53 : Ayet 55

فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ

Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin?

Çeviri Yazı

febieyyi âlâi rabbike tetemârâ.

56
Bölüm 53 : Ayet 56

هَـٰذَا نَذِيرٌ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلْأُولَىٰٓ

İşte ilk uyaranlar gibi bu da bir uyarandır.

Çeviri Yazı

hâẕâ neẕîrum mine-nnüẕüri-l'ûlâ.

57
Bölüm 53 : Ayet 57

أَزِفَتِ ٱلْـَٔازِفَةُ

Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır.

Çeviri Yazı

ezifeti-l'âzifeh.

58
Bölüm 53 : Ayet 58

لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ

Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur.

Çeviri Yazı

leyse lehâ min dûni-llâhi kâşifeh.

59
Bölüm 53 : Ayet 59

أَفَمِنْ هَـٰذَا ٱلْحَدِيثِ تَعْجَبُونَ

Bu söze mi şaşıyorsunuz?

Çeviri Yazı

efemin hâẕe-lḥadîŝi ta`cebûn.

60
Bölüm 53 : Ayet 60

وَتَضْحَكُونَ وَلَا تَبْكُونَ

Gülüyorsunuz... Ağlamıyorsunuz.

Çeviri Yazı

vetaḍḥakûne velâ tebkûn.

61
Bölüm 53 : Ayet 61

وَأَنتُمْ سَـٰمِدُونَ

Habersiz oyalanmaktasınız.

Çeviri Yazı

veentüm sâmidûn.

62
Bölüm 53 : Ayet 62

فَٱسْجُدُوا۟ لِلَّهِ وَٱعْبُدُوا۟ ۩

Artık secdeye varın, Allah'a kulluk edin.

Çeviri Yazı

fescüdû lillâhi va`büdû.

Bölüm 53

Batmakta olan yıldıza and olsun ki, [1]

Arkadaşınız (Muhammed) sapmamış ve azmamıştır. [2]

O, kendiliğinden konuşmamaktadır. [3]

Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir. [4]

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş. [5]

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş. [6]

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş. [7]

Sonra yaklaşmış ve inmiştir. [8]

Araları iki yay aralığı kadar veya daha da yakın oldu. [9]

Allah o anda kuluna vahyedeceğini etti. [10]

Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı. [11]

Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız? [12]

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. [13]

And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. [14]

Orada Me'va cenneti vardır. [15]

Sidre'yi bürüyen bürüyordu. [16]

Gözü oradan ne kaydı ve ne de onu aştı. [17]

And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü. [18]

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz? [19]

Ey inkarcılar! Şimdi Lat, Uzza ve bundan başka üçüncüleri olan Menat'ın ne olduğunu söyler misiniz? [20]

Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın mı? [21]

Öyleyse bu haksız bir paylaşma; [22]

Bunlar sizin ve babalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onları destekleyen bir delil indirmemiştir. Onlar sadece sanıya ve canlarının istediğine uymaktadırlar. Oysa onlara Rablerinden and olsun ki doğruluk rehberi gelmiştir. [23]

Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır? [24]

Hayatın ilki de sonu da Allah'ındır. [25]

Allah, dilediğine ve hoşnut olduğuna izin vermedikçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaati bir şeye yaramaz. [26]

Doğrusu ahirete inanmayanlar, meleklere "dişi" adını takarlar. [27]

Oysa onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece sanıya uyarlar. Sanı ise şüphesiz gerçeği ifade etmez. [28]

Bizi anmaktan yüz çevirenlere ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlere aldırma. [29]

Bu onların ulaştıkları bilginin seviyesini gösterir. Doğrusu Rabbin yolundan sapmış olanı pek iyi bilir, doğru yolda olanı da çok iyi bilir. [30]

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir. [31]

Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir. [32]

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?" [33]

Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?" [34]

Görülmeyenin ilmi yanında da o mu görüyor? [35]

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki? [36]

Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki? [37]

Hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez; [38]

İnsan ancak çalıştığına erişir. [39]

Onun çalışması şüphesiz görülecektir. [40]

Sonra ona karşılığı eksiksiz verilecektir. [41]

Doğrusu son varış Rabbinedir. [42]

Doğrusu, güldüren de ağlatan da O'dur. [43]

Doğrusu dirilten de öldüren de O'dur. [44]

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur. [45]

Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O'dur. [46]

Doğrusu ölümden sonra tekrar dirilten de O'dur. [47]

Doğrusu zengin eden de varlıklı kılan da O'dur. [48]

Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O'dur. [49]

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur. [50]

İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur. [51]

Daha önce de Nuh milletini yok eden O'dur; çünkü onlar çok zalim ve pek taşkın kimselerdi. [52]

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur. [53]

Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur. [54]

Ey kişi! Rabbinin hangi nimetinden şüpheye düşersin? [55]

İşte ilk uyaranlar gibi bu da bir uyarandır. [56]

Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır. [57]

Onu Allah'tan başka ortaya koyacak yoktur. [58]

Bu söze mi şaşıyorsunuz? [59]

Gülüyorsunuz... Ağlamıyorsunuz. [60]

Habersiz oyalanmaktasınız. [61]

Artık secdeye varın, Allah'a kulluk edin. [62]